1 Haziran 2015 Pazartesi

Ve bir çocuğun gülüşüne saklanmıştı  huzur... Ta ki küçük ruhlara sahip büyük bedenler onlardan gülüşlerini çalana kadar... Ta ki kendi renkli hayal dünyalarını büyüklerin kirli dünyaları ile değiştirmek zorunda bırakılana kadar... Ta ki küçük elleriyle gökyüzüne saldıkları uçurtmalar büyük ellerin tuttuğu namlulardan çıkan kurşunlarla vurulana kadar...
               
              Türkiye'de 3 binden fazla çocuk sokaklarda yaşıyor, diğer bir 3 bin ise hapishanelerde yaşıyor(5). Dünya üzerinde 200 milyonun üzerinde çocuk sanayilerde, tarlalarda. Bunlardan 126 milyonu tehlikeli işlerde çalıştırılmakta(4). Türkiye'de ise bu oran 1 milyon civarında ve her yıl 50'den fazla çocuk işçi çalıştırıldığı tehlikeli işlerden dolayı hayatını kaybediyor(4). 2. Dünya savaşından bu yana Dünya'da 55 milyon civarı insan öldürülmüş. Sadece 1945-1992 yılları arasında 149 savaş yapılmış. Savaşta öldürülenlerin ciddi bir kısmı çocuk. Sadece Suriye'de öldürülen çocukların sayısı 12.000 civarı. Tüm Dünya'da tecavüze uğrayanların %48'i çocuk. Her 3 kız çocuğundan ve her 5 erkek çocuğundan biri tacize uğramış.Her yıl yine milyonlarcası hastalıktan ve yanlış tedaviden hayatını kaybediyor. Ülkemizde her yıl  0-14 yaş aralığındaki 3000 civarı çocuğa kanser teşhisi  konuluyor(1,2,3).
            Salıncakta olması gereken bir çocuk işçi Tuzla tersanelerinde bir vincin tepesinde boyundan büyük fırçalarla devasa gemileri boyuyor. Okul çıkışı kütüphaneye gitmesi gereken bir diğeri gece yarılarına kadar bir süpermarkette yer paspaslıyor. 14'ünde arkadaşlarıyla oyun oynaması gereken bir çocuk mahkum çocukları ancak tıkıldığı hapishanenin penceresinden izleyebiliyor.  Neden hastane odasına tıkıldığını anlayacak kadar büyümemiş lösemi hastası bir çocuk koluna takılı serumunu oyun arkadaşı ediyor. Ülkelerinin sokaklarında özgürce koşturmayı  özleyen binlerce Suriyeli savaş mağduru çocuk çadır kentlerdeki konteynerlerin dar aralıklarında savaşın bıraktığı travmatik anıların izlerini silmeye çalışıyor.
            Ve bir çocuğun gülüşüne saklanmıştı  huzur... Ta ki küçük ruhlara sahip büyük bedenler onlardan gülüşlerini çalana kadar... Ta ki kendi renkli hayal dünyalarını büyüklerin kirli dünyaları ile değiştirmek zorunda bırakılana kadar... Ta ki küçük elleriyle gökyüzüne saldıkları uçurtmalar büyük ellerin tuttuğu namlulardan çıkan kurşunlarla vurulana kadar...
            Ve biz oyun arkadaşları, büyüklerin onlardan çaldığı gülüşleri tekrar ait oldukları yere götürmek için yola çıktık... Şimdi sen de  "Oynar mısın bizimle?"

Kaynakça
1. American Academy of Pediatrics. Long-term follow-up care for pediatric cancer survivors. Pediatrics 2009; 123(7):906- 15.
2. ACCIS-Childhood cancer incidence and survival. www-dep. iarc.fr/accis.htm
3.Soyuer, F., & Sitti, S. (2011). Kanserli çocuklar ve fiziksel aktivite. Dicle Medical Journal/Dicle Tip Dergisi, 38(4).
4.Tor, H. (2010). Türkiye’de çocuk işciliğinin boyutları. Zeitschrift für die Welt der Türken/Journal of World of Turks2(2), 25-42.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder